Close
k

Projects

Contact

News

Let's connect

Dijitalin Geçmişi ve Günümüzdeki Yeri

20. Yüzyılın ortalarında ileri görüşlü kimseler 21. Yüzyıl tahminleri yaparken; uçan arabalar, görünmez olmak ya da ışınlanmak gibi birtakım öngörülerde bulunuyorlardı. Ancak kimsenin aklına istediğimiz herhangi bir ürünü oturduğumuz yerden sipariş edebileceğimiz ya da dünyanın bir ucundaki kişiyle sanki yanımızdaymışçasına iletişim kurabileceğimizi düşünmüyordu.

Tabi ki zaman içinde insanlar daha gerçekçi düşünmeye başladı ve 1990 yılında daha önce şirket ağlarında kullanılan modern internetin ilk hali evlere girmeye başladı. Türkiye’de de 1993 yılında ilk kez evlerde internet kullanımına geçildi. Henüz 21. Yüzyılın başlarında, milenyuma girerken Y2K beklentisi bile insanların artık uçan halılardan, ışınlanmadan umudunu kesip, daha gerçekçi daha efektif bir düşünce olan dijitalin gücüne kendilerini adadığını gösteriyordu. Y2K hatasını kısaca anlatmak gerekirse; bilgisayarlar ve elektronik saatlerin tarihleri 1 Ocak 2000 gününe döndüğünde tüm bilgisayarların sisteminin arıza vereceği ve cihazların kullanılmaması durumuydu. Tabi ki bu korkuların hepsi boşa çıktı ve herkes dijital çağa ayak uydurdu. Türkiye’de internet ve online hizmetleri ilk olarak kullanıcısına sunan sektör bankacılık ve finans sektörü oldu. WAP özelliği olan telefonlar ve kurdukları web siteleri üzerinden kısıtla miktarda havale, hesap kontrolü gibi özellikler kullanıcılara sunuldu. 2001 yılında Gittigidiyor kurularak Türkiye’deki ilk e-ticaret sitesi oldu. Aynı yıl içinde Yemek Sepeti de kurularak Türkiye’nin ilk online restorandı oldu.

Yıllar geçtikçe dijital ortam deyim yerindeyse daha da dijitalleşti, yayıldı ve mikro bir hale geldi. Hepimizin günlük hayatının vazgeçilmez bir noktası oldu. Tabi ki bu yayılma ve mikrolaşmanın en büyük ayağı internet kapasitesi güçlü ve bilgisayarları aratmayacak seviyedeki mobil cihazların hayatımıza girmesi oldu. Birçok sektörde hizmetler online olarak hayata geçiriliyor ve tüm takipler bu şekilde yapılıyor.  E-ticaret ve dijital hizmetler oranı her yıl katlanarak büyüyor. Son dönemde pandemi şartlarının da hayatımıza girmesiyle bu oran önceki yıllara göre daha da arttı. 2021 yılında ülkemizde e-ticaret hacmi yüzde 69 artarak 381,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Sipariş adetleri ise yüzde 46 artarak 2 milyar 297 milyon adetten 3 milyar 347 milyon adede yükseldi. E-ticaretin genel ticarete oranı 2021 yılında yüzde 17,7 olarak gerçekleşti.

Dijital hizmetlerin günlük hayatımızdaki yeri sayısal veriler ve e-ticaret oranların da ötesinde bir durumda. Artık klasik medya ve dijital medyanın yanında ürün ve hizmet sunan uygulamalar günlük olarak takip ediliyor. Örnek vermek gerekirse ofiste canı sıkılan birinin, ikinci el uygulamasında dolaşması ya da hiç ihtiyacı olmamasına rağmen araç alım-satım sitelerinde vakit geçirilmesi buna örnek verilebilir.

Dijitalin bu denli kullanılmasının bazı doğal sebepleri var. Bunlardan başlıcaları; uygun maliyet, hedef kitleyi net seçebilmek, daha fazla ulaşım kanalı, kolay analiz ve hızlı ulaşım. Ancak bu sebeplerin dışında da dijital mecraların hayatımızı bir insan vücudundaki damarların tüm bedeni sarması, Dünya’nın, hatta insanların da dijitalleştiğinin en büyük göstergesi.

Nice dijital yüzyıllara…

Uğurcan Aydın

Performance Marketing Executive

5